29 Nisan 2017 Cumartesi

ÖNGÖRÜLÜ OLMAK

    ALLAH bize diğer hayvanlardan ayırmak için akıl ve ona bağlı olarak sezgi vermiştir. Aklımızı kullanırken sorgulama ve düşünme yeteneklerimizi aktif halde kullanır ve içinde bulunduğumuz durumu analiz ederek olacakları öngörebiliriz. İşte bunu yapabilmek için çok okuyup, öğrenip bilgi sahibi olmamız ve işimizi layığı ile yapma prensiplerine dayanıyor. İnsani bütün duygu ve inançlarımızı düzgün yaşamamız gerekmekte. Bir ideolojiye değil kendi doğrularımızla insanlığa hizmet etmek zorundayız. Çünkü doğru birdir. İnsanın olduğu yerde tabii ki düşmanları olacaktır. Başarılı iseniz kıskanan arkadaşlarınız olacaktır. Ama siz iyi bir analizci iseniz vız gelir tırıs gider amiyane tabiri ile. İnsan ne ister diye bir sorgulayalım; Özgürlük, mutluluk, sevdikleri ile bir arada olamak, sıkıntısız yaşamak ve nefsani arzularını tatmin etmek gibi.. Bunlar dünya da yaşamamız için gerekli ama aşırıya kaçmamak şartı ile. İşte günümüz de tam da bu aşırılıklar göğe yükselmiş. İnsanların heva ve hevesleri bu kadar arttıkça yapacaklarının boyutunun hesabını ancak  sizin aklınızı kullanmak sonucu hissettikleriniz size öngörü olarak dönüyor. Küçük bir örnek verecek olsak siz cumhuriyetle yönetilen bir ülkede cumhuriyetin nimetlerinden yararlanarak ülke yönetici olsanız ve bu arzu uç noktalara ulaştığın da bu rejimi ayağınızda bir zincir gibi görüp hayır ben böyle bir rejimi istemiyorum diyerek değiştirmek için insanın aklına gelmeyecek her şeyi yapmaya hazır hale gelirsiniz. Bu arada yan etkiler zaman ve mekan bu duruma olanak sağlar ve siz bir tek kendinizden ibaret sayılabilirsiniz. Ancak bu durumdan kendi aklınızla düşünerek ve sorgulayarak kurtulabilirsiniz. Bazen kendinizi ve sevdiklerinizi değil belki bir ülkeyi bile ataşe atabilirsiniz. Mesela bunun en yakın örneği Adolf Hitler gibi.. Yada daha küçük bir örnek verelim. 3 kişilik bir ailesiniz ve sadece kafanızda planladığınız bir yaşam için başkalarının tekliflerini düşünüp sorgulamadan kabul ederseniz yada bile bile sadece bir hayal uğruna bunu yaparsanız o aileyi ve sevdiklerinizi yok edebilisiniz. Yani hayatımız da önemli olan şeyleri tabii ki yapalım ama bunları insani duygularla ve vicdanla sorgulayarak ve düşünerek sonuçlarını ön görerek yaparsak hiç bir zaman sırtınız yere gelmez. Bizler faniyiz. Dünya hayatı çok çetrefilli ve zor parkurları olan bir yer.. Bu hayatı kendimize kolay kılabilmenin tek yolu aklımızı kullanarak öngörülü olmak. Mevlana ne kadar güzel söylemiş. Bu gün çok istediğiniz bir şey için ettiğiniz duaya yarın iyi ki  olmamış diye dua edersiniz. Yani öngörülü insan, olmayan bir şeyler için zorlama yapmaz. Bence yaşadığınız zaman için de iyi ve güzel olana imza atmak varken, yarın arkanızdan kötü konuşturmaya ne gerek var dostlar...Öngörülü yaşamlar dileği ile..

26 Nisan 2017 Çarşamba

ÖDÜL

Hiç kimseyi kendime rakip görmedim,
Başkasının olana benim demedim.
Hep sevdim, kimseden nefret etmedim,
Affedici oldum da, kendime ödül verdim.

Herkes gibi güldüm, herkes gibi ağladım,
Hayatın inişlerini çıkışlarını yaşadım.
Ne insanlar gördüm, ne insancıklar gördüm,
Hoşgörülü oldum, iyimser oldum da,
Kendimi sevdim, kendime ödül verdim

Kıskançlık nedir hiç bilmedim,
Hep kendimi özel hissettim,Özeldim.
Sevgiyi, sevgiyle büyüttüm, yücelttim,
Kendimi sevdim, de kendime ödül verdim.

ÖNÜNE BAK

Yalancı ikiyüzlüleri,
Sever görünenleri,
İyilikle alay edenleri,
At arkana, önüne bak.

Örümcekli kafaları,
Hastalıklı duyguları,
Aşkı yalan sayanları,
At arkana, önüne bak.

Menfaatçi insanları,
Çarpık arkadaşlıkları,
Karışık hayatları,
At arkana, önüne bak.

Dost bilinenleri,
Yüreğini serenleri,
Dürüstlük ve samimiyeti,
Al önüne, yoluna bak.

KÖR OLASI NEFSİM

Kör olası nefsim doymaz,
çoğu ister azı bilmez,
Hırsından, kimseyi görmez,
Hep ister almam demez.

Kör olsun gözün kör olsun,
Ataşe attın nefsim beni.
Cayır, cayır yaktın beni
İnsanlığımdan ettin beni,

Arzu ve isteklerinin oldum esiri,
Görmez oldu gözlerin kimseyi,
Viran eyledin gönül bahçemi,
Göz gore, gore yok ettin beni.

Ana demedin, baba demedin,
kardeş demedin, yoldaş demedin,
Hep ağlattın hiç güldürmedin,
Dertli  dertli, çalan saz ettin beni.

Ne varlığım değerli, nede yokluğum,
Ben bir insanlık, yoksunu oldum.
Sonu gelmeyen hırsların peşinde,
Ömrümün celladı, hayatın katili oldum.

Kör olsun gözün kör olsun,
Ateşe attın nefsim beni,
Cayır cayır yaktın beni,
İnsanlığımdan ettin beni.

9 Nisan 2017 Pazar

ADINI SİZ KOYUN

Evet mi, Hayır mı diyerek,
Bu milleti ikiye böldünüz.
Millet millet diyerek,
Yüzümüze yüzümüze sövdünüz.

Hak dedik, adalet dedik,
Dövdünüz dövdünüz öldürdünüz.
Birlik birlik diyerek,
Ayırıp ayırıp böldünüz.

Güldüreceğiz diyip hep ağlattınız,
Güç güç diyerek arkamıza saklandınız.
Özgürlük özgürlük diyerek,
Esir edip attınız.

Laikliği anlamadınız,
Dinzsizlik ile yaftaladınız.
Eğitim eğitim diyerek
sorgulamayan bir nesil yarattınız.


Haksızlık ve cinayet,
Hırsızlık ayyuka çıktı.
Huzur mutluluk beklerken,
Komşuda savaş çıktı.

Hastanede kuyruklar,
Mecliste koltuklar,
Kişiye özel yasalar
Halk perişan oldu..

Şimdi de sözde büyük devlet,
Dört tarafı düşman kaplı.
Daha ne kadar ödeyecek bu millet,
Bu yüzyıllık planlanmış hesabı.

Geleceğe güvenle bakabilmek,
Çocuklarımızı özgürce yaşatabilmek,
Bilimden ve çağdaş Türkiye'den vazgeçmemek için,
Bu oyunu Hayır diyerek bozmak gerek...