1 Ağustos 2017 Salı

ŞEKER TADINDA ANILARIM

         Bugün içimden şöyle şeker tadında bir şeyler paylaşmak istedim. Bazen gülümseten, bazen de düşündüren bir şeyler. Hepimizin çocukluğuna dair Nasrettin Hoca fıkraları hafızalarında kalmıştır. Çünkü o zamanlar hayatımıza teknoloji bu kadar girmeden evvel bizler bir araya gelip birbirimize bu fıkralardan anlatır, kahkahalara boğulurduk. O zamanlar küçük olduğumuzdan dolayı tam kavrayamadığımız bu fıkralar, aklımızın hep bir köşesinde bulunur bazen onu anımsatan bir olay olduğunda hafif gülümseriz gayri ihtiyari. Yada kulaktan kulağa oynar kelimelerin nasıl değiştiğine şahit olur saatlerce tartışırdık. Ben,şunu söyledim bana gelene kadar bu olmuş diye.. Ama oyun oynarken tartışır, küser ve yeniden barışırdık. Yeniden oyunumuza devam ederdik. Okulda tenefüs arasında bile bahçede ebelemece oynardık. Bazen ağlar, bazen gülerdik ama bizler bir şeyleri paylaşmayı öğrenirdik. Yoldan geçen yaşlı bir teyzenin elindeki yükü,taşımaya yardım ettikten sonra tattığımız o mutluluğun verdiği hazzı hiç bir şeye değişmem. Oyuncaklarımız yoktu belki ama çamurlarla oynayıp annelerimizden yiyeceğimiz azara rağmen,oynamaya devam ederdik. Komşunun kapısının önüne atılan saç ekmeğinden aldığım tat her şeye değer. Sevgi ile yapılan tandır ekmekleri ve gözlemeler, komşuların içinden gelerek yapıp dağıtmaları,bizim kültürümüzün bir parçasıydı.. O günü dört gözle bekleyen mahalle çocuklarıydık biz. Bazen evin tavanına bir çivi çakardık. Bir elmayı sapından bir ip yardımı ile çiviye takar ve ellerimizi sürmeden bu elmayı kim yiyecek yarışına girer ve kazanana ödü verirdik.  Bizler birbirimize güvenirdik ve emanete ihanet etmezdik. Birbirlerimize evimizin anahtarlarını bırakırdık. Her kez komşusunu kendi gibi kollar ve korurdu. Bazen kavgalarımız da olurdu ama ayırmak ve barıştırmak için araya girerdik. Hiç bir art niyet olmaksızın... Kapıların önünde oturur çekirdek yer el işi yapardık. Birbirimizden dantel örnekleri alır verirdik.. Yani biz her şeyi çocukluktan paylaşarak büyür ve kültürümüzün güzelliklerini paylaşırdık aslında.. Bizi biz yapan değerler bunlardı aslında.. Biz kendimize yabancılaştık da farkın da değiliz.. Kaybettik kendimizi kendimizin içinde de farkında değiliz..